Fedakarlık, güvenilirlik, şefkat göstermek, mütevazi olmak, dürüstlük, güzel söz söylemek, yoksulu yedirmek, sözünde durmak, alınan bir emaneti zamanında iade etmek, asil, olgun, içli, yumuşak başlı, affedici, tevekküllü, sabırlı, cömert, saygılı, itidalli olmak, başkalarının hakkını yememek, sahtekarlık yapmamak, insanları küçümsememek gibi güzel özellikler Allah (cc)'ın insanlara emrettiği Kuran ahlakının gereklerinden bazılarıdır.

Aslında insanların tamamı vicdanlarında Allah (cc)'ın hoşnut olacağı güzel ahlakın ne olduğunu çok iyi bilirler. Ne var ki şeytan, insanların çoğunluğuna bu ahlakı yaşamayı zor ve imkansız gösterir. Oysa insanın, eski alışkanlıklarından ve değişmez zannettiği ahlak özelliklerinden kurtulup, Kuran ile belirtilen güzel ahlakı yaşaması çok kolay ve fıtratına en uygun olandır. Tarihimizin en önemli İslam alimlerinden olan Bediüzzaman Said Nursi, eserlerinde imanlı bir yaşamın kolaylığına ve küfrün insan hayatına getirdiği zorluklara şöyle dikkat çeker:

"İman ve tevhid yolu, gayet kısa ve doğru ve müstakim (istikametli) ve kolaydır. Ve küfür ve inkâr yolları gayet uzun ve müşkilâtlı (zorlu) ve tehlikelidir. Demek bu istikametli (doğru) ve hikmetli ve herşeyde en kısa ve kolay yolda sevkedilen bu kâinatta, elbette şirk ve küfrün hakikatları olamaz ve îman ve tevhidin hakikatları, bu kâinata güneş gibi lâzım ve vâcibdir (gereklidir). Hem ahlâk-ı insaniyede (insan ahlakında) en rahat, en faydalı, en kısa, en selâmetli (sağlam) yol ise sırat-ı müstakimde, istikamettedir (Kuran'ın gösterdiği doğru yoldur)." (Şualar, s.490)

"Küfür yolunda yürümek, buzlar üzerinde yürümekten daha zahmetli ve daha tehlikelidir. İman yolu ise, suda, havada, ziyada yürümek ve yüzmek gibi pek kolay ve zahmetsizdir." (Mesnevi-i Nuriye s.71)

Güzel ahlak, insan için en kolay ve en güzel olandır. İman yolunu seçenler için, dünya hayatından ahirete uzanan kesintisiz bir neşe ve rahatlık vardır. Müminler, dünyada eksik olan her şeyin ahirette sonsuza dek kendilerine vaat edilmiş olduğunu bilmenin hiç bitmeyen şevkini yaşarlar. Sonsuz nimete kavuşabilmek için yapmaları gereken ise çok kolaydır: Allah (cc)'a iman etmek ve Allah (cc)'ın emrettiklerine kesin olarak uymak. Allah (cc), müminlerin dünyada ve ahirette kavuşacakları refah ve huzuru ayetlerinde şu şekilde bildirmektedir:

Artık iman edip salih amellerde bulunanlara gelince; Rableri onları Kendi rahmetine sokar. İşte apaçık olan 'büyük mutluluk ve kurtuluş' budur. (Casiye Suresi, 30)