İnsanların yaratılış amacı, Kuran'da bildirildiği üzere, Allah (cc)'a kulluk etmektir. Dünya hayatının yaratılış amacı ise, insanların ahiretteki konumlarının benimsenmesi için bir imtihan yeri olmasıdır. Allah (cc), bu gerçeği Kuran'da şöyle bildirir:

O, amel (davranış ve eylem) bakımından hanginizin daha iyi (ve güzel) olacağını denemek için ölümü ve hayatı yarattı. O, üstün ve güçlü olandır, çok bağışlayandır. (Mülk Suresi, 2)

İnsanın yaşamı boyunca zorluk ve hastalıklarla uğraşması, yemek yemeye, dinlenmeye ve uykuya muhtaç olması ve ölüm, geçici dünya hayatının ve imtihanın en önemli delillerindendir. Allah (cc)'ın dünyayı, geçiciliklerle ve eksikliklerle yaratmış olmasının hikmeti, insanların dünyanın geçici bir mekan olduğunu ve yalnızca imtihan olarak yaratılmış olduğunu bilip anlamalarını sağlamaktır. İnsan, dünyada çok çeşitli olaylarla, hayırla ve şerle denenmektedir. Gün içerisinde karşılaştığı tüm olaylar, aslında ölümden sonraki sonsuz hayat için bir denemedir. Allah (cc) Kuran'ı yol gösterici kılmış ve müminler için imtihanı kolaylaştırmıştır. Allah (cc), ayetinde şöyle buyurur:

Şüphesiz Biz insanı, karmaşık olan bir damla sudan yarattık. Onu deniyoruz. Bundan dolayı onu işiten ve gören yaptık. Biz ona yolu gösterdik; (artık o,) ya şükredici olur ya da nankör. (İnsan Suresi, 2-3)

Ayette belirtildiği gibi, Allah (cc) tüm insanlara Kuran ile doğru yolu göstermiş, nasıl yaşamaları gerektiğini bildirmiştir. Her insan, bir vesile ile, hayatını Allah (cc)'ı hoşnut etmek için geçirmesi gerektiğini öğrendiği andan itibaren Allah (cc)'a karşı sorumludur. İnsan, kendi vicdanının da kendisine bildirdiği şekilde, güzel ahlaklı olmak ve Allah (cc)'a yönelen sadık bir kul olmakla yükümlüdür. Allah (cc)'a iman eden, O'na tam bir teslimiyetle teslim olan ve yalnızca Allah (cc)'ı dost ve vekil edinen bir mümin için Allah (cc)'ın yarattığı bu imtihan, çok kolaydır. İmanın sırrını bilenler, Allah (cc)'a samimi olarak iman edenler için dünya hayatının hiçbir anında zorluk, sıkıntı, keder ve güçlük yoktur. Her olay, Allah (cc)'a yakınlaşmak ve cenneti daha şiddetli istemek için bir nimet haline gelir. Allah (cc)'a iman etmenin getirdiği bu nimet, hem dünyada hem de ahirette insanın sınırsız güzelliklerle karşılık bulmasına vesile olacaktır.