Komünizm

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki tarihi gelişmeler hızla devam ediyor

Sayın Adnan Oktar'ın açıklamaları ve eserlerinden faydalanılarak hazırlanan ilanların ardından Azerbaycan'da meydana gelen tarihi gelişmeler tüm hızıyla devam ediyor. Mayıs ayının sonunda Sayın Başbakanımız Tayyip Erdoğan'ın Azerbaycan'ın ziyaretinin ardından, Temmuz aynın başında Sayın Cumhurbaşkanımız Abdullah Gül de Azeri ve Ermeni Devlet Başkanları ile bir araya gelmiş ve yakın tarihte eşi görülmemiş bir dostluk ortamı oluşmuştur. Gazetelere "Özlenen Tablo" başlıklarıyla yansıyan bu gelişmelerle birlikte Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan'ın Rus Rossiskaya gazetesine verdiği demeçler ve The Wall Street Journal gazetesinde yayınlanan makalesi de dikkat çekicidir.

Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan'ın açıklamaları şöyledir:


 

"DİPLOMATİK YOLLARI KULLANARAK problemlerimizi konuşabiliriz."

"Şimdi harekete geçmek için cesurca ve öngörüyle hareket etmeliyiz. ERMENİSTAN VE TÜRKİYE SÜREKLİ DÜŞMANLAR OLAMAZ VE OLMAMALI."

Sarkisyan, iki ülkenin iş birliğiyle Kafkasya, Avrupa ve tüm dünya için DOĞU-BATI KORİDORUNUN AÇILMASININ ULAŞMALARI GEREKEN HEDEF OLDUĞUNUN da altını çizmişti.

"İLİŞKİLERİMİZİ NORMALLEŞTİRMEK VE TÜRK-ERMENİ SINIRININ AÇILMASINI SAĞLAMAK için Türk Devleti ve halkına yeni bir diyalog öneriyorum."


Hürriyet, 18 Temmuz 2008


Sarkisyan'ın açıklamalarının Sayın Adnan Oktar'ın açıklamaları ve eserlerinden faydalanılarak hazırlanan ilanlardaki maddelerle neredeyse birebir aynı olması, Sayın Oktar'ın düşünce ve açıklamalarının etkisinin önemli bir göstergesidir.


 

29 MAYIS 2008'DE Harun Yahya'nın ESERLERİNDEN FAYDALANILARAK HAZIRLANAN İLANDAKİ MADDELERDEN ÖRNEKLER
  • Gerginliği tırmandırmak, sürekli düşmanlık duygusunu körüklemek kimsenin yararına olan bir davranış değildir. Çağımız öfke ve kin çağı değil, dostluk, sevgi, anlayış, iş birliği ve kardeşlik çağıdır. Öfke, intikam çağları artık geride kalmıştır. Ermenistan da kardeşçe ve dostça bir yaklaşım içinde olmalı, düşmanlıkları körüklemek yerine sevgiyi ve barışı ön plana almalı, "Türk düşmanlığı" düşüncesinden tamamen vazgeçmelidir. Bu düşmanlık duygusu günümüzün sosyal gerçeklerine de aykırıdır.
  • Yakın geçmişte yaşanan Hocalı Katliamı gibi acıların tekrar etmemesi sağlanmalı, bu topraklara huzurun ve güvenliğin hakim olması için 1992 yılında kapatılıp işgal edilen Laçin Koridoru açılmalı, Dağlık Karabağ bölgesi başta olmak üzere işgal altındaki tüm topraklar işgalden kurtulmalıdır. Laçin Koridoru'nun açılması için her türlü diplomatik girişimde bulunulmalıdır.
  • Ermeniler, Kitap Ehli olan bir topluluktur. Müslümanların Kitap Ehli'ne bakış açısı Kuran'a göre çok açıktır. Peygamber Efendimiz (sav) de Kitap Ehli'ne karşı her zaman hoşgörülü ve merhametli olmuştur. Nitekim gerek Selçuklu gerekse Osmanlı dönemi boyunca Ermeniler, Türk hakimiyeti altında hiçbir yerde bulamadıkları refahı ve huzur bulmuşlar, Osmanlılar da Ermenileri Millet-i Sıdıka olarak adlandırmışlardır. Ancak, Ermenilerin geçmişe dayalı öfke ve kin duygularından kurtulmaları, hasmane bir tutum içinde olmamaları son derece önemlidir. Nitekim inançlarının gereği de budur. İncil'in pek çok açıklamasında, komşuya duyulan sevginin önemine özellikle dikkat çekilmiş, hatta inananların komşularının iyiliği için gayret etmeleri gerektiği bildirilmiştir. Ermenistan'ın komşularına karşı izlediği siyasetin temelinde de, İncil'de kendilerine söylendiği şekilde, sevgi ve merhamet olmalıdır.
  • Eğer Ermenistan dostluktan ve kardeşlikten yana tavır koyarsa, geçmişte yaşanmış tüm olaylar bir kenara bırakılarak, Ermenistanla ticari ve kültürel ilişkiler kurulabilir. Azerbaycan ve Türkiye'nin birleşmesiyle oluşacak dostluk ortamından Ermenistan'ın da fayda göreceği açıktır. Ekonomik, siyasi ve ticari birliktelik tüm taraflara fayda sağlayacak, bu koşullar altında çok rahat ve müreffeh bir yaşama alanı oluşacaktır. Ermeniler de ticaretlerinde, dinlerinde, dillerinde, yaşamlarında daha özgür, daha güven içinde, daha rahat olacaklardır. Bölgede sürekli tırmanan gerilim yerini barışa bırakacaktır. Bu barıştan tüm tarafların fayda göreceği ortadadır.
  •  Bugün yapılması gereken geçmişi bırakıp geleceğe bakmaktır. Sürekli geçmişte neler olduğunu konuşmak yerine gelecekte neler yapılabileceğini, bölgede ekonomik koşulların nasıl geliştirilebileceğini, kültürel bir atılımın nasıl yapılabileceğini, istikrarın nasıl sağlanabileceğini, anlaşmazlıkların nasıl tamamen ortadan kaldıralabileceğini konuşmak gerekir. Üstünde durulması gereken budur. Geçmişi bugüne taşıyarak, gerginlik ortamı meydana getirmenin kimseye faydası yoktur. Şiddet, gerginlik ve aşırılık hiçbir topluma yarar sağlamaz. Her türlü şiddetten kaçınmak, aşırılık yerine ılımlığı tercih etmek, itidalli davranmak, hoşgörülü ve sabırlı olmak, gündeme gelebilecek tüm sorunları uzlaşıyla çözüme kavuşturmak en akılcı ve mantıklı yoldur.




SAYIN ADNAN OKTAR'IN AZERBAYCAN TELEVİZYONUNA YAPTIĞI AÇIKLAMALAR (11 HAZİRAN 2008)

Sunucu: Hocam peki sizin düşünceniz nedir Azerbaycan'la ilgili? Azerbaycan şu anda biliyorsunuz ki diğer devletlerde olduğu gibi bazı işgal altında olan toprağı vardır. Karabağ toprağı vardır. Biraz önce röportaj öncesinde konuştuğumuz zaman siz Laçin Koridoru'ndan bahsettiniz. İsmini bile hatırlamanız bizim için gerçekten çok şaşırtıcı bir şeydir. Çünkü birçok insan onu bilmiyor. Ne düşünüyorsunuz Hocam bu konuda? Ermenistan'ın işgali, bizim toprakları alması. Daha sonra Karabağ ile ilgili sorunlar, daha sonra Hocalı soykırımı oldu.

Adnan Oktar: Bu Laçin koridoru yıllardan beri beni özellikle çok rahatsız eden bir konudur. Onun mutlaka bir an önce açılması gerekiyor. İki devlet tek millet. Bir kere iki taraf da Türk, iki taraf da Müslüman. Tamamen suni bir ayırım var. Yani Ankara ile Konya'yı ayırmış gibi bir şey oldu. Bu ne kadar mantıklı olursa iki ülkenin ayrı olması da o kadar mantıklı şu an. O Karabağ sorununun Ermenistan ile akılcı görüşmelerle mutlaka bir an önce çözülmesi gerekiyor. Çünkü bu onların da lehine. Yani Türkiye'yi karşısına almak, Azerbaycan'ı karşısına almak, Ermenistan için en son düşünülmesi gereken bir şeydir. En hatalı harekettir. Türkiye'yi de Azerbaycan'ı da kendine dost bilip, yakın bilip onların desteğini araması gerekiyor. Onun için bu Karabağ sorununun bir an önce hallolması, o yolun açılması, koridorun açılması çok hayati. Türkiye ile bağı sağlayan yoldur. Çok hayati. Bu olmayacak şey değil. Çok kolay yapılır. Yani diplomatik bir düzenleme ile çok kolay yapılır. Ama azmetmek lazım.

Sunucu: On seneyi aşkın bir zamandır yapılamıyor. Diplomatik olaylar devam ettiriliyor.

Adnan Oktar: Büyük kamuoyu baskısı gerekir. Türkiye'yi ayaklandıracaksın Azerbaycan'ı ayaklandıracaksın, hatta Ermenistan'ı da ayaklandıracaksın. Arkadaş diyeceksin bu yolu açalım. Ermenistan'a biz destek olalım ekonomisini canlandıralım. Gelin bizde çalışın. Biz de sizde çalışalım. Gelin Azerbaycan'da istediğiniz gibi gelişin çalışma yapın. Azeriler de sizin topraklarınızda çalışsın. Ama şurayı halledelim. Yani şu haksız işgal kalksın yolu da açalım. İki devlet bir millet oluşsun.

Sunucu: Yani böyle Türk-İslam Birliği'ne atılan ilk adım olmuş oluyor.

Adnan Oktar: Çok hayati. Birinci meyve budur.


2008-08-13 17:44:27

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top