Komünizm

Canlılar aleminde görülmemiş bir yöntemle yavrularını koruyan Splash Tetra balıkları


Bilimin henüz ilerlemediği, canlılar üzerinde detaylı incelemelerin yapılamadığı zamanlarda, hayvanların insanları hayrete düşürecek özellikleri bilinmiyordu. Bilimin ve teknolojinin ilerlemesi ile bu özellikler keşfedilmeye başlandı. Günümüzde bilim, şaşırtıcı keşiflerde bulunmaya devam etmektedir. Hatta bu olaylar öylesine olağan dışıdır ki, bir hayvanın milyonlarca yıldır vasfı olan bu özellikleri gördükçe, bilim adamları bunların birer “mucize” olduğunu dile getirmek durumunda kalmaktadırlar.

Ancak canlılık, hala keşiflerin yapılmaya başlandığı ilk günkü kadar şaşırtıcıdır.

BBC televizyonundan yayınlanan ‘Tuhaf Doğa’ belgesel serisi, canlılardan görülmesi beklenmeyen durumları gözler önüne sermektedir. Belgeseli hazırlayan John Downer karşılaştığı canlılar hakkında, ‘bilimin, efsanelerden bile daha fazla ilginçliklerle dolu olduğu’nu söylemiştir. 


John Downer’i hayrete düşüren canlılardan biri de, ‘Splash tetra’dır. Bu 4 cm uzunluğundaki küçük balık Güney Amerika’da yavaş akıntılı nehir kenarlarında yaşar. Erkek Splash tetra suyun üstüne doğru eğilmiş uygun bir yaprak bulup bir dişinin gelmesini beklemeye başlar. Erkek ve dişi balığın amacı, türlerinin devamını sağlamak için suyun dışında bulunan yaprağa yumurtalarını yerleştirmektir. Dişi geldiğinde yan yana mükemmel bir uyum içerisinde yükseğe, suyun dışına doğru birlikte zıplarlar. Bu zıplama esnasında bedenlerini birbirlerine bastırır ve yaprağın üzerine konana kadar birbirlerinden hiç ayrılmazlar. Bu zorlu hareketi, atletizm sporcusu insanların  dahi yapamayacağı bir ustalıkla gerçekleştirirler.

Fizik Kanunu Bilen ve Buna Göre Hareket Eden Bir Balık

Işık, bir ortamdan farklı bir ortama geçerken kırılır. Bu da su altındaki görüşte bazı değişikliklere sebep olur. Suyun içindeki cisimlerden yansıyan ışınlar, göze ulaştıklarında kırılır. Dolayısıyla cisimler, karada olduğundan farklı yerde algılanırlar. Ayrıca farklı algılamaya neden olan etkenlerden biri de su içerisindeki hareket, yani karmaşık akıntılardır. Normalde Splash tetra balığının suyun dışındaki bir yaprağa atlamak istediğinde, her seferinde ışığın kırılmasından dolayı yaprağın yerini yanlış belirlemesi ve hedefine ulaşamaması gerekirdi. Ancak durum asla bu şekilde gerçekleşmez. Splash tetra asla hedefini şaşırmaz.
Su dışındaki bir cismin yerini doğru tespit edebilmek için yapılması gereken ışığın suda tam olarak kaç derecelik açı ile kırıldığını bilmektir. Splash tetra balığının suyun altında iken dışarıdaki cismin yerini mükemmel bir açı hesaplaması yaparak doğru tahmin etmesi tabi ki olağanüstü bir durumdur. Bu balık ışığın kırılma açısını hesaplamayı bilmemektedir. Neler yapacağını bu canlıya ilham eden Allah’tır.

Balığın Sahip Olduğu Şuur ve Ustalık Üzerinde Düşünmek

- Erkek ve dişi Splash tetra balıkları birlikte hareket etmeye nasıl karar verirler?

- Erkek Splash tetra balığını, dişinin yumurtalarını yerleştirmesi için en uygun yaprağı seçmeye yönelten sorumluluk hissinin kaynağı nedir?

- Balıklar aynı anda, saniyesi saniyesine birbirleriyle uyum içerisinde ve son derece senkronize sıçrayışlarını nasıl gerçekleştirebilirler?

- Splash Tetra’ların sıçrayışını iki insanın benzer bir sıçrama hareketi ile kıyaslarsak, suyun içerisinden aynı anda çıkabilmeleri için mutlaka ortak bir işaret belirlemeleri gerekir. Bu işaret ya dıştan bir uyarı sesi veya birlikte belirlenmiş bir sürenin sayılması (örneğin üçe kadar saymak gibi) olabilir. Bu karşılıklı sözleşmenin ardından, ikili eşit miktarda güç uygulayarak amacına ulaşabilir.

O halde karşılıklı bağlantı, iletişim, karar verme, ortak başarma azmi gerektiren böyle bir fiili iki balık nasıl gerçekleştirmekte, böylece suyun içerisinden aynı anda çıkmayı nasıl başarmaktadırlar?

Bir Azim ve Kararlılık Örneği: Splash Tetra

Adeta bir akrobasi gösterisi olan sıçrayışın ardından iki balık yaprağa yapışır. Bu sırada dişinin yaprak üzerine bıraktığı 6 ila 8 arasındaki yumurtayı erkek Splash tetra döller. Daha sonra iki balık suya geri atlar. Bu işlem döllenmiş yumurta miktarı 200’e varıncaya kadar defalarca tekrar eder. Bu olağanüstü kararlılık akla birçok soruyu getirir:

-Saatler süren bu sıçrama hareketi Splash tetra balığının neden tercih ettiği bir fiil olsun?

-Suyun dışında belirli bir süre geçirme zorunluluğunu balık nasıl olup da göze almaktadır?

-Splash tetralar bu kadar zahmete katlanmak yerine döllenmiş yumurtalarını neden suyun içerisine bırakmıyorlar?

Bu soruların cevabı; neslin devam etmesi için balıkların, yumurtalarını tehlikeli bir ortamdan uzak, en korunaklı mekanda muhafaza etme isteğidir. Bu durum bilim adamlarını hayrete düşürmüştür. Eğer bu zorlu hareketleri gerçekleştiren söz konusu canlı  insan olmuş olsaydı, bu cevap bilim adamlarına son derece normal görünecekti. Ancak bu işlemi 4 cm’lik bir balığın gerçekleştirmesi bilim dünyasında hayretle karşılandı. Çünkü bu işlem ardından yine bazı sorular ortaya çıkıyordu;

- Splash Tetra bulunduğu ortamın tamamen dışında, içinde asla yaşamadığı başka bir ortamın yavruları için güvenli olduğunu nasıl bilmektedir?

- Yavruları için en güvenli mekanın suyun dışında bir yaprağın dışı olduğunu bu balık türüne öğreten kimdir?

- Güvenli yer seçmek ve bulmak demek, bir muhakemenin, karar verme yetisinin ve aklın ürünü olan fiillerdir. Bir balık türü nasıl akıl ürünü olan davranışlarda bulunmaktadır?

- Kendisine yapılan bu özenli uygulamanın farkına varacak bir bilince sahip olmayan yavru Splash tetralar nasıl olup da bu özelliği bir sonraki nesil için uygulamayı başarmaktadırlar?

Bu soruların cevaplarına geçmeden önce bu balıkların hayret verici bir özelliğini daha anlatmakta fayda vardır.

Erkek Splash Tetra’nın Fedakarlığı

Yumurtaların döllenmesi tamamlandıktan sonra dişi balık ortamdan ayrılır. Ancak erkek Splash tetra yumurtaların bulunduğu yaprağın altında tam üç gün boyunca kalır ve her 10-15 dakikada bir yumurtaları kuyruğu ile sürekli olarak ıslatır. Bu üç günün sonunda yavru balıklar yumurtadan çıkarak hemen altlarındaki suya düşerler.

Erkek Splash tetra üç gün boyunca 15 dakikada bir kuyruğu ile yumurtaları ıslatmasa ne olurdu? Elbette ki yumurtaların hepsi güneşte kurur ve yavrular ölürdü. Peki erkek splash tetra nasıl olup da, suyun dışında balık nesli için zararlı bir ortam olduğundan haberdar olmaktadır? Güneşin kavurucu etkisi olduğu bilgisini ona öğreten kimdir? Bütün bunların yanı sıra, ıslatarak yavrularını koruyabileceğini bu küçük canlı nasıl bilmekte ve bunda nasıl sebat göstermektedir?

Darwinistlerin İçgüdü İddialarını Yalanlayan Splash Tetra Balıkları

Evrimciler, canlılardaki bu gibi yaşam şekillerinin ya da fedakar davranışların, sözde canlıların içlerinden gelen bir dürtüyle oluştuğunu iddia ederler. Ancak bu dürtünün nasıl bir şey olduğunu kendileri de açıklayamazlar. 

Darwinistler aslında canlıların davranışlarına büyük bir "gücün" etki ettiği gerçeğini kabul ederler, canlılar arasındaki fedakarlığın, iş bölümünün ve mükemmel organizasyonun kaynağını bir gücün yönlendirmesine bağlarlar. Ancak bu güce yalnızca "içgüdü" adını verip konuyu kapatırlar. İçgüdü dedikleri gücün gerçek sahibini de, "tabiat ana" adını verdikleri, hiçbir gerçekçi anlamı olmayan bir deyimle açıklarlar (Allah'ı tenzih ederiz). Oysa “tabiat ana” dedikleri, taştan, topraktan, yağmurdan oluşan maddeler bütününden başka birşey değildir. Darwinistler içgüdü iddiaları ile kendi oyunlarına kendileri düşmektedirler.

İçgüdülerin, evrim teorisinin bütününü yıkacak bir gerçeği ortaya koyduğunu ilk olarak ifade eden isim ise şaşırtıcıdır. Bu kişi teorinin kurucusu Charles Darwin kitabında bu konuda şunları yazmıştır:
 
"İçgüdüler Doğal Seçmeyle kazanılabilir ve değişikliğe uğrayabilir mi? Arıyı büyük matematikçilerin buluşlarını çok önceden uyguladığı petek gözlerini yapmaya yönelten içgüdü için ne diyeceğiz?" 1

"İçgüdülerin birçoğu öylesine şaşırtıcıdır ki, onların gelişimi okura belki teorimi tümüyle yıkmaya yeter güçte görünecektir" 2

Evrim teorisinin açmazlarından biri olan içgüdü problemi, Darwin’den bu yana sürmektedir. Canlılardaki hayranlık uyandırıcı davranışları sözde “içgüdü” olarak niteleyip bırakmakla hiçbirşey açıklanamamaktadır. Darwinistlerin yapmaları gereken şey, içgüdünün kaynağını anlamaya çalışmaktır. Bu yapıldığında görülecektir ki, eğer bir canlıda içgüdü varsa, onu güden, ona neler yapması gerektiğini gösteren, ilham eden bir güç var demektir. Ve açıktır ki bu güç, evrenin tek sahibi ve hakimi olan Allah'tır. Evrimci bilim adamlarının içgüdü olarak nitelendirmeye çalıştıkları davranışlar, Allah’ın canlılara ilhamından başka birşey değildir. 

Tüm canlılara neler yapacaklarını Allah ilham eder

Erkek balık yavrularını korumak için yaptıklarından asla bıkıp usanmaz. Bu balığa fedakarlık, sabır, sebat, görev bilinci, çalışkanlık, azim gibi özellikleri veren Allah’tır. Tüm bunlar insanlar için Allah'ın sanatının, gücünün, ilminin, rahmetinin ve merhametinin delillerindendir.

İnsan gözünü çevirip baktığı her yerde üstün güç sahibi Rabbimiz olan Allah’ın varlığının delillerini görebilir. Allah sonsuz aklını, merhametini ve esirgeyiciliğini tüm canlıların üzerinde de tecelli ettirmektedir. Allah, hayvanlarda insanlar için ibretler olduğunu Kuran’da şöyle bildirmektedir;

Sizin için hayvanlarda da elbette ibretler vardır… (Nahl Suresi, 66)

Gerçekten hayvanlarda da sizin için bir ders vardır … (Müminun Suresi, 23)

Canlılardaki fedakarlık örneklerinde insanlar için de bir ders vardır

Tetra splash balığında olduğu gibi, Allah pek çok canlıya fedakarlık, azim, sabır gibi duyguların sonucunda gerçekleşebilecek davranışlar ilham etmektedir. Yavrularını zorluk ortamlarında asla terk etmeyen, onların korunmaları için kendilerini feda edebilen pek çok canlı bulunmaktadır. Zorluğa, zahmete, kimi zaman aşırı soğuğa, kimi zaman açlığa rağmen, asla yavrularını terk etmeyen bu canlılarda insanlar için önemli bir örnek vardır.


1. Charles Darwin, Türlerin Kökeni, Onur Yayınları , Beşinci Baskı , Ankara 1996, s.186
2. Türlerin Kökeni , s.273


2008-11-05 04:15:21

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top