Komünizm

Komünizm Tehlikesi Önemsenmeli!

Türkiye, tarihin en büyük komünist ayaklanması ile karşı karşıya getirilmek üzeredir. Güneydoğu`da süregelen komünist bölücü hareket, gerçekte büyük bir planın ara aşamasından ibarettir. Sözkonusu plan Türkiye`nin belli bir bölgesini değil tümünü kapsamaktadır.

Ülkemizi bölmeye yönelik oyunlar başarılı olduğu takdirde bunun hemen akabinde tüm vatanı kapsayan bir komünistleştirme faaliyeti başlatılacaktır; asıl amaç komünist bir Ortadoğu`dur.

Dinsiz, komünist bir Ortadoğu hedefi gerçekleştikten sonra, İsrail, bölge ülkeleriyle savaşa sokulacak, ``Ortadoğu`yu yerle bir etme planı`` devreye girecektir. Planlanan bu Armagedon`un sonunda ise sadece İsrail ayakta kalacaktır. İsrail halkının yok edilmesi ise imha planının son halkasıdır. Bu Deccal`in planıdır.^
 

  • Türkiye ve Ortadoğu üzerindeki karanlık oyunlara anti-darwinist, dindar, mukaddesatçı, kardeşliği esas alan, pozitif milliyetçi bir sistemle karşılık verilirse Deccal Planı bozulacaktır. Bu büyük ilmi, insani, imani mücadeleyi, yüce Türk Milleti yapacaktır. Tarihi gerçekler, Türk`ün yüksek seciyesi ve imanı, bu mücadele için mükemmel bir model oluşturmaktadır.
     
  • Türk gençliği komünizm, materyalizm, Darwinizm, vahşi kapitalizm, masonizm ve şovenist siyonizme karşı bilinçlendirilmelidir. Bunu yapabilecek sivil toplum kuruluşları devletçe desteklenmelidir. Devletin de bu yönde akılcı, açık bir politika oluşturması sağlanmalıdır.
     
  • Üniversitelerde, liselerde, Darwinist-materyalist eğitime karşı akılcı, doğru bilgiye dayalı bir eğitim verilmeli, materyalizmin ve Darwinizm`in aldatmacaları ilmi delillere dayanılarak açıklanmalıdır.
     
  • Bölücü terör örgütü sadece dağda değil, halkın arasında da faaliyet sürdürmektedir. Bölücü örgüt, halkın arasına da sızmakta ve sistemli bir materyalizm ve komünizm propagandası yürütmektedir. Çünkü komünist militanlar, İslam ahlakını benimsemiş bir toplumda başarılı olamayacaklarını gayet iyi bilmektedirler. Bu faaliyet ise dağdakinden çok daha tehlikeli ve sonuçları çok daha vahim olabilecek niteliktedir. Çünkü doğu insanı Marksist-Darwinist düşünceler ve bunların getireceği zararlara dair yeterince bilgi sahibi değildir. Eğer vakit geçirilmeden tedbir alınmazsa, komünist bölücü örgütün telkinlerine her geçen gün daha fazla gencimiz kapılacaktır. İnsana sevgi duymanın, güzel ahlakın, şefkatin ve merhametin önemini bilerek yetişen, itaatli ve nitelikli bir gençlik yerine Darwinist eğitimden geçirilmiş gençlik konulduğunda sonuç toplumsal yıkımdır. Komünizm gibi insanlık dışı ideolojilere taraftar toplamak için ilk yapılan, "insanın, doğanın ve tesadüflerin ürünü bir cins hayvan olduğu" yönündeki Darwinist iddiaları toplumlara benimsetmektir. Darwinist toplumlarda vefanın, sadakatin, şefkatin, fedakarlığın hiçbir önemi yoktur; din, aile, millet, bayrak gibi kavramlar da birşey ifade etmemektedir. Bölücü terör örgütü de, terörist olarak yetiştireceği kişilere öncelikle diyalektik materyalizm ve bu felsefenin temeli olan Darwinizm eğitimi vermektedir. Dolayısıyla bunlara karşı etkili ve kararlı bir fikri mücadele ve propaganda yürütülürse Marksist-komünist terörün önü alınabilir. Türkiye komünist terörle yok edilmek istenmektedir. Bunun çaresi komünizmin zemininin yok edilmesidir. Bu zemin ise Darwinizm`dir.
     
  • Doğu insanı güzel ve örnek bir ahlak sahibidir. Efendi mizaçlı, haysiyetine ve şerefine düşkün, kanaatkar, devletine sadakatli ve insancıldır. En güzel yiyeceği konuklarına sunacak kadar misafirperver, fedakar ve sevgi doludur. Anadolu halkının ekserisi bu şekilde üstün bir karaktere sahiptir. Bu vatandaşlarımızı koruyup kollamak, ihtiyaçları olan desteği yoğun bir şekilde vermek devletimizin görevidir. Terör tehdidi, doğu bölgelerimizde yeni, modern ve hayati tesislerin yapılmasına, büyük yatırımlara imkan vermemektedir. Bu sebeple doğu insanı hem terörün gölgesinde yaşamakta hem de terörün yol açtığı büyük ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalmaktadır. Devletimizin bu aşamada yapması gereken yeni bir planlamayla doğu insanının gereksinim duyduğu yiyecek, giyecek, konut, sağlık gibi belli başlı konulara ağırlık vermektir. Bunun dışında bölge ekonomisinin canlandırılması için tarım ve hayvancılığa verilen destek arttırılmalı, orada yaşayan insanımız Türkiye Cumhuriyeti`nin seçkin fertlerinden olmanın gurur ve mutluluğunu yaşamalıdır. Devlet şefkatini tam manasıyla hissettirdiğinde birçok sorun kolaylıkla ortadan kalkacak, komünist bölücü terör örgütünün propaganda gücü yok olacak, tuzaklar bozulacaktır.


Dünyanın en büyük sapkın dini Darwinizm`dir. Vahşi kapitalizm, komünizm ve faşizm, Darwinizm`in mezhepleridir. Masonluk bu mezheplerin tüm dünyadaki en büyük tarikatıdır.

Darwinizm, Bölücü Terör Örgütünün ideolojisinin de Temelidir

Türk Devleti'nin bölünmez bütünlüğünü hedef alan en önemli tehdit olan bölücü terör, doğrudan komünist ideolojiye dayanmaktadır. Materyalizme ve Darwinizm`e dayanan bu ideoloji, ahlak, mukaddesat ve maneviyat gibi kavramları reddetmekte, insanların sadece maddi varlıklarını esas almakta, hatta Darwinizm`in etkisiyle insanları bir çeşit hayvan olarak görmektedir. Darwinizm ile Komünizm bağlantısını ortaya koyan pek çok örnekten biri şu şekildedir:

Karl Marx: "Darwin'in yapıtı büyük bir yapıttır. Tarihteki sınıf mücadelesinin doğa bilimleri açısından temelini oluşturuyor." (Marks Engels Mektuplar, cilt 2, s.126)

Materyalizme Karşı Mücadele Edenleri Sindirme Çabaları Sonuçsuz Kalmaya Mahkumdur!

Milletimizi Darwinist yalanlara karşı uyarmak ve bu aldatmacanın tahrip edici etkisini bertaraf etmek için faaliyet yapanlar ise yıllardır materyalist çevrelerin hedefi olmuşlardır.

Türk Milleti Darwinizm`i, materyalizmi ve bunlardan kaynaklanan ideolojileri reddetmekte ve Allah`a imanını muhafaza etmektedir. Bu böyle olduğu sürece de ülkemiz üzerinde oynanan oyunların tam bir başarıya ulaşması -Allah`ın izniyle- olanaksızdır. Bu gerçeğin bilincinde olan güçler bütün güçleriyle milletimizi imanından, ahlakından koparmaya çalışmakta, Darwinist dünya görüşünü yerleştirmeye gayret etmektedirler. Bu gayretlerinin önündeki en büyük engel ise Harun Yahya`nın kitaplar, internet siteleri ve belgesellerden oluşan çalışmaları ve Bilim Araştırma Vakfı`nın düzenlediği konferanslardır.

Türkiye`de 1980 yılından bu yana devam eden büyük bir imani, milli, kültürel ve ilmi çalışma vardır. Bu sayede Türk gençliği, milli ve manevi değerlerine sahip çıkarak, ateist ve bölücü ideolojilere kaymaktan kurtulmuştur. Bu nedenledir ki Avrupa`nın sosyal ve siyasi rotasını belirleyen hakim zihniyet olan Materyalist-Darwinist kadro, Türkiye`nin imanlı halkının kendileri için büyük bir tehlike olduğuna kanaat getirmiştir. Bunun önüne geçebilmek, Türkiye`nin bölünmez bütünlüğünü ve milli birliğini bozabilmek için Avrupa Materyalist mahfilleri, Türkiye`de bölücü, ateist, materyalist ideolojilerin yaygınlaşması karşısındaki tek büyük engel gördükleri Harun Yahya (Adnan Oktar)`ın ve Bilim Araştırma Vakfı`nın çalışmalarını durdurabilmek için yeni oyunlar planlamışlardır.

Bu planlar, geçmişte olduğu gibi bugün de baskı, tehdit, yıldırma, komplo, yalancı şahitler gibi yöntemlerle ve Türkiye`de hazır bulundurulan sabetayist güçlerin ve bir kısım basın yayın organlarının desteğiyle gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.

Türk Milleti bu tür oyunların daha önce de oynandığına şahit olmuştur; dostla düşmanı, vatanseverle menfaat düşkününü birbirinden rahatlıkla ayırt edebilecek ferasete sahiptir.

Terör, Bölücü Örgütlerin Vazgeçilmez Bir Yöntemidir

Terör, temeli Darwinizm`e dayanan bölücü ideolojilerin hedefe ulaşmak için kullandığı etkin bir yöntemdir. Komünist liderler terörü vazgeçilmez bir silah olarak taraftarlarına tavsiye etmişlerdir. Bölücü terör örgütünün bütün yöntemleri komünist ideolog ve liderlerin tavsiyeleri doğrultusundadır. Bu liderlerden Lenin`in terör talimatları oldukça dikkat çekicidir:

"Polisleri, askerleri, devlet memurlarını öldürmek, devlet kurumlarında yangınlar çıkartmak... Devletin hazinelerinden paraları almak... Devrimci komünist güçler yenilmez silahlı bir güç olarak ortaya çıkmalı, insanları öldürerek, bombalayarak, binaları havaya uçurarak korku yaymak ve bu şekilde toplumun üzerinde komünist diktatörlüğünü teşkil etmek iktidara ulaşmamızın önemli unsurlarındandır." ("Vladimir Lenin, Teorik ve Pratik Terör Hakkında", Homizuri G.P., Moskova 2005)

Darwinizm üzerine bina edilen Marksist-Leninist fikirler ve Lenin`in terör direktifleri doğrultusunda yetişen bölücü militanlar, askerimizi, polisimizi ve masum vatandaşlarımızı katletmekte, her türlü terör yöntemine başvurmaktadırlar. Avrupa`daki ve dünyanın çeşitli yerlerindeki Darwinist-Marksist görüşlü insanların ise teröre karşı olması beklenemez. Bu Marksist felsefenin ruhuna-mantığına aykırı olur. Kınama mesajları, uyarmalar böyle kitleleri hiç ilgilendirmez. Darwinist-Marksistler teröristleri, -güya- ``feodalizme karşı savaşan, devrimci güçler`` olarak görürler. Teröristler, Ho Chi Minh gibi tarihe geçen kan dökücüleri saygı ile anarlar.

20. yüzyıl tarihine kanlı yönetimiyle geçmiş Rus diktatörü Lenin`in evrim teorisi hakkındaki görüşleri de şöyledir:

"Marx'ın teorisinin tümü, evrim teorisinin, en tutarlı, en tam, en düşünülmüş ve özlü biçimiyle çağdaş kapitalizme uygulanmasıdır." (Robert M. Young, Darwinian Evolution and Human History, Historical Studies on Science and Belief, 1980)

Vietnamlı gerilla lideri Ho Chi Minh (1890-1969) koyu bir Marksist-Leninist ve Darwinistti. Bölücü komünist örgütün Güneydoğu`da kullandığı gerilla yöntemleri, bu azılı komünist liderin yöntemlerinin birebir uygulamasıdır.

Darwinizm, Komünizm ve Terörizm Ayrılmaz Üçlüdür

Darwinist-materyalist eğitim mecburi olarak veriliyorsa komünist-Darwinist terör de mecburi olarak oluşur.

1971-1980 yılları arasında, komünist terör Türkiye`yi teslim almak üzereyken son anda müdahale ile vatanımız kurtarılmıştır. Şimdi de Darwinist-komünist, terörist ayaklanma adım adım Türkiye`yi sarmaktadır. Güneydoğu bölgemizi merkez üssü seçen bu komünist ayaklanmanın asıl hedefi bütün Türkiye`dir ve bir sonraki aşama da bütün Ortadoğu`dur.

İyi takip, iyi yakalama, iyi yargı, iyi infaz çözüm değildir. Lojistik ve gelir kaynaklarını kesmek, sınır ötesi operasyon, netice alınacak yöntemler değildir. Bu yöntemler ancak geçici azalma meydana getirir. Çünkü komünist terörün vatanı yoktur. Komünistin vatanı olmaz. Komünizmin hedefi bütün dünyadır, dolayısıyla bütün dünyanın imkanlarını, bütün dünyada dayanışma ile kullanan komünizme karşı en etkili yöntem, fikri mücadeledir. Bu da ancak anti-Darwinist, anti-materyalist ilmi çalışma ile olur. Bu, bataklığın kurutulmasını sağlar. Sivrisineklerle tek tek uğraşmak hiçbir devirde çözüm olmamıştır. Siyasi, pişkin, hamasi nutuklar, sadece terörü besler ve biler. Dağdan indirip komünist propagandaya davet gaflettir. Zaman kaybetmeden bu konuda gönüllü kuruluşlara bir destek sağlanmalı, devletle işbirliği içinde bu hastalığa, yanlışa karşı doğrular anlatılmalıdır.

Darwinizm`in Gizli Kalmış Bir Yönü: Türk Düşmanlığı

Darwinizm, 19. yüzyılın ilkel bilim seviyesinin bir ürünü olarak ortaya atılmış, ancak günümüz bilimsel gelişmeleri neticesinde geçersizliği ispat edilmiş bir teoridir. Buna rağmen bazı insanlar, evrim teorisini savunan yayınların etkisinde kalmakta, teorinin dünya çapında kabul gören ve ispatlanmış bir gerçek olduğu izlenimine kapılmaktadır. Hatta ülkemizde kültür seviyesi yüksek kabul edilen yazar, sanatçı veya benzer gruplara mensup bazı kişiler bile aynı etki altında kalabilmekte ve evrim teorisini savunmaya kalkışmaktadırlar.

Darwinizm hakkında pek bir şey bilmeden, Darwinizm`i eleştiren ilmi eserleri okumadan, bilim adamı edasıyla demeçler veren, adeta teorinin bayraktarlığına soyunan bu kişiler yanılgı içinde olduklarını fark etmelidirler. Teorinin delillerinin nasıl iptal olduğunu anlamak için Harun Yahya`nın aşağıda gösterilen binlerce sayfalık eserlerinden herhangi birini dikkatlice incelemeleri yeterli olacaktır. Yanlış nakledilen haberlerin bilimsel cevapları ise günü gününe www.netcevap.org internet sitesinde yayınlanmaktadır.

Evrim teorisinin geçersiz olduğunu anlamak için aslında sadece birkaç konuyu bilmek yeterlidir. Örneğin, cansız maddelerden tesadüfen canlı bir hücrenin ortaya çıkamayacağı, bir canlının başka bir canlıya, örneğin bir dinozorun kuşa dönüşemeyeceği, bugüne kadar bulunmuş 250 bin farklı türe ait 100 milyon fosilden hiçbirinin Darwinizm`i desteklemediği, tek bir kompleks organın -örneğin insan gözünün- kademe kademe oluşamayacağı gibi gerçekler evrim teorisinin geçersizliğinin anlaşılması için fazlasıyla yeterlidir.

Darwin`in Türk Milletine Bakışı

Evrim teorisini ortaya atan Charles Darwin, canlıların ve insanların gelişimini yaşam mücadelesi kavramına dayandırmıştır. Ona göre, doğada acımasız bir yaşam mücadelesi, daimi bir çatışma vardır. Darwin, bu çatışmanın insan ırkları arasında da geçerli olduğunu öne sürmüş ve çatışmanın geri ırkları eleyerek medeniyetin gelişmesine katkıda bulunacağını iddia etmiş ve bu hayali tezinde sözde delil olarak Türk Milleti`ni kullanmaya kalkışmıştır. Darwin`in oğlu tarafından derlenen ``Charles Darwin`in Hayatı ve Mektupları`` isimli kitapta Darwin`in, Türk Milleti hakkındaki sözleri şu şekilde yer almaktadır:

"Doğal seleksiyona dayalı kavganın, medeniyetin ilerleyişine sizin zannettiğinizden daha fazla yarar sağladığını ve sağlamakta olduğunu ispatlayabilirim. Düşünün ki, birkaç yüzyıl önce Avrupa, Türkler tarafından işgal edildiğinde, Avrupa milletleri ne kadar büyük risk altında kalmıştı, bugün Avrupa'nın Türkler tarafından işgali bize ne kadar gülünç geliyor. Avrupa ırkları olarak bilinen medeni ırklar, yaşam mücadelesinde Türk barbarlığına karşı galip gelmişlerdir. Dünyanın çok da uzak olmayan bir geleceğine baktığımda, bu tür aşağı ırkların çoğunun medenileşmiş yüksek ırklar tarafından elimine edileceğini (yok edileceğini) görüyorum." (Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Vol. I, 1888. New York: D. Appleton and Company, s. 285-286)

Bu satırlarda Türk Milleti için söylenen sözlerin birer hezeyan oldukları, fanatikçe bir nefretin ve Türklük hakkındaki derin bir cehaletin ürünü oldukları açıktır. Darwin'in bu sözlerini detaylı olarak analiz ederek, amacını cümle cümle inceleyelim:

``Doğal seleksiyona dayalı kavganın, medeniyetin ilerleyişine sizin zannettiğinizden daha fazla yarar sağladığını ve sağlamakta olduğunu ispatlayabilirim...``

Darwin burada insanlığın ırklar arasındaki savaş ve mücadele ile geliştiğini öne sürmektedir. Bu, 19. yüzyıl emperyalizminin temel fikri dayanağını teşkil eden koyu ırkçı bir görüştür.

``... Düşünün ki, birkaç yüzyıl önce Avrupa, Türkler tarafından işgal edildiğinde, Avrupa milletleri ne kadar büyük risk altında kalmıştı, ama artık bugün Avrupa'nın Türkler tarafından işgali bize ne kadar gülünç geliyor...``

Darwin`in burada Türk Milleti için kullandığı işgal kavramı tarihsel olarak yanlıştır ve aslında Türklere duyduğu kinin bir ifadesidir. Çünkü Türk Milleti Balkan topraklarındaki halklara büyük saygı ve hoşgörü göstermiş, Balkanlar'ın dört bir yanını imar etmiş, kalkındırmış, geliştirmiştir. Bölgede çok sayıda kervansaray, hamam, köprü, cami, kütüphane, aşevi inşa edilmiştir ve bunların üstün bir kültürün ürünü oldukları bugün herkesçe kabul edilmektedir. Darwin`in bu ifadelerdeki amacı ise, Türk Milleti'ni "barbar" bir toplum olarak gösterebilmektir.

``... Avrupa ırkları olarak bilinen medeni ırklar, yaşam mücadelesinde Türk Barbarlığına karşı galip gelmişlerdir...``

Darwin Avrupalı ırkları "medeni ırklar" olarak tanımlayarak klasik ırkçı bakış açısını tekrarlamaktadır. Darwin, Türk Milleti'ni açıkça "barbar" olarak nitelemektedir.

``... Dünyanın çok da uzak olmayan bir geleceğine baktığımda, bu tür aşağı ırkların çoğunun medenileşmiş yüksek ırklar tarafından elimine edileceğini (yok edileceğini) görüyorum...``

Darwin, en önemli mesajını -ve hezeyanını- bu cümlesinde sergilemektedir. Söyledikleri açıktır: Türk Milleti'nin yakında Avrupalılar tarafından yok edileceğini öne sürmektedir. Bu işi gerçekleştirmesini umduğu Avrupalıları "medenileşmiş yüksek ırklar" olarak tarif etmekte, Türk Milleti'ne de kendince "aşağı ırk" yakıştırması yapmaktadır.

Darwin'in bu sözleri 1888 yılında yayınlandığında, Türk Milleti'ne karşı yürütülmekte olan propaganda savaşına büyük bir destek sağlamış, Türk düşmanları Darwin'in hezeyanlarından güç bulmuşlardır.

Darwin'in Türk düşmanlığına sağladığı bu desteğin etkisinin, günümüzde, neo-Nazi ve faşist grupların yurt dışında yaşayan soydaşlarımıza yaptıkları insanlık dışı eylemlerle sürmekte olduğu görülmektedir.

Bu gerçek, 19. yüzyılda emperyalizm tarafından körüklenen, o zamandan bu yana da çeşitli çevreler tarafından ısrarla ayakta tutulan "Türk düşmanlığı" akımının ardında, Darwinizm'in önemli bir yeri olduğunu göstermektedir. Bugün Türk Milleti`ni, Avrupa Topluluğu`na layık görmeyen köhne zihniyet ise aynı Darwinist temellerin bir devamı niteliğindedir.

Adnan Oktar`ın, Harun Yahya müstear ismiyle kaleme aldığı eserlerin sayısı yaklaşık 250`dir. Bu kitaplar 46.000 sayfa ve 31.500 resimden oluşmaktadır. Bu kitapların 7.000 sayfa ve 6.000 resimlik bölümü Evrim Teorisinin çöküşünü konu almaktadır.
 

  • Evrim Aldatmacası...
  • Tarihi Bir Yalan: Kabataş Devri...
  • Darwin'in Anlayamadığı Kambriyen...
  • Hayatın Gerçek Kökeni...
  • Bir Zamanlar Darwinizm...
  • Arageçiş Açmazı...
  • 20 Soruda Evrim Teorisinin Çöküşü...
  • Darwinizm`in İnsanlığa Getirdiği Belalar...
  • 40 Konuda Hücre...
  • Kuşların ve Uçuşun Kökeni...
  • Evrimcilerin İtirafları...
  • Darwinizm`in Karanlık Büyüsü...
  • 50 Maddede Evrim Teorisinin Çöküşü...
  • Kainattaki Kusursuz Tasarım Tesadüf Değil...
  • Darwin'in Varislerine...
  • Sosyal Silah Darwinizm...
  • Kuran Darwinizm`i Yalanlıyor...
  • Türlerin Evrimi Yanılgısı...
  • Amerikan Ulusal Bilimler Akademisi`nin Yanılgıları...
  • Darwin Yalan Söyledi!...
  • Darwinizm`in Kanlı İdeolojisi: Faşizm...
  • Evrimcilerin Yanılgıları...
  • Bir Tartışmanın Ardından...
  • Darwinizm`in Sonu...
  • Darwinizm Nasıl Bir Açmaz? (Evrimcilere Net Cevap-1)...
  • Darwinistlerin Beklediği Cevaplar (Evrimcilere Net Cevap-2)...
  • Darwin Bu Gerçekleri Bilmiyordu (Evrimcilere Net Cevap-3)...
  • Darwinistlerin Bilmek İstemedikleri Gerçekler (Evrimcilere Net Cevap-4)...
  • Evrim Açmazı-1...
  • Evrim Açmazı-2...
  • Darwin`in Türk Düşmanlığı...
  • Darwinizm Dini...
  • Evrimin Fosillere Yenilişi...
  • Darwinizm ile İlmi Mücdelenin Önemi...
  • Yaratılış Atlası...


Adnan Oktar'ın, Harun Yahya müstear ismi ile hazırladığı tüm kitapları www.harun-yahya.com, www.harunyahya.net ve www.harunyahya.com adreslerinden ücretsiz olarak okuyabilir veya Global Yayıncılık'ın 0212 4444441 no`lu telefonundan temin edebilirsiniz.

--------------------

Bu tam sayfa ilan
26 Aralık 2006 Yeni Şafak
27 Aralık 2006 Türkiye
28 Aralık 2006 Milli Gazete
29 Aralık 2006 Vakit
gazetelerinde yayınlanmıştır.

2008-03-29 00:00:00

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top