Komünizm

Kehf Suresi, 96 (Zülkarneyn kıssasında bahsi geçen iki yükselti arasındaki demir kütleleri ve üzerine dökülen katran)

Adnan Oktar’ın 25 Mayıs 2010 tarihli Güneydoğu Olay TV röportajından

ADNAN OKTAR: ... “Selamün aleyküm gözümün nuru Hocam” diyor. Siz de bizim gözümüzün nurusunuz. “Sizinle tanışmak nasip olmadı ama siz beni tanımasanız da ben tam olarak hatırlamasam da on üç yıla yakındır sizi tanıyorum.” Kardeşimiz on üç yıldan beri herhalde eserleri takip ediyor. “Sorum şu, Ateist bazı şahıslar diyor ki, ayetteki, Kehf Suresi 96. ayet” efendim, adamlar ne diyorlarmış, ateist arkadaşlar? “bakır ile demiri birbirine karıştırmaktan bahsediliyor Kuran’da” diyormuş. “Demirin kalitesini bozar bakır, dolayısıyla –haşa- Kuran burada hata yapmış, yanlış söylüyor” diyorlar. Şimdi onların kafasındaki düşünce yanlış, öyle bir şey yok. Cahilliklerinden ve bilgisizliklerinden onu söylüyorlar. Kuran’da demir ile bakırı birbirine karıştır da yeni bir alaşım meydana getir demiyor Cenab-ı Allah. Şeytandan Allah’a sığınırım. “Bana demir kütleleri getirin”, yani demir parçaları getirin, “iki dağın arası eşit düzeye gelince, "Körükleyin" dedi”, yani iki yükseltinin arası. “Onu ateş haline getirinceye kadar (bu işi yaptı, sonra) dedi ki: "Bana getirin, üzerine eritilmiş bakır (kıtran) dökeyim"” diyor. Arapça orijinali kıtran. “Dökeyim”, şimdi, iki yükselti var, adamlar bir yerden tünel açmışlar. Şimdi mesela teröristler de tünel açıyorlar, değil mi? Birçok yerde oluyor. Bir yere ulaşmak için tünel açıyorlar ve oradan adamlara saldırıyorlar, açtıkları tünelden saldırıyorlar. Şimdi tünelin üzerini toprakla, taşla kapasalar adamlar açıyor demek ki. O devirde. Bir şekilde açıyorlar. Kuvvet kullanıp, yontarak açıyorlar. “Ne yapalım?” diyorlar. Zülkarneyn’e söylüyorlar. “Siz bana insani güçle yardım edin. Ben bu konuyu halledeceğim” diyor. “Demir kütleleri getirin” diyor. Büyük blok demir kütleleri getirtiyor. Üst üste o demir kütleleri o deliğin üzerine kapatıyor. Yecüc, Mecüc‘ün tünelinin, yeraltı tünelinin üzerine kapatıyor. İyice, o iki yüksekliğin arasını demir kütleleriyle dolduruyor, kapatıyor. İyice işi sağlama almak için, demir okside olacağı için, okside olmaması için demiri önce kızdırtıyor, üzerini iyice kızgın hale getiriyor, böyle koyu bir ateş ortamı meydana getiriyor. İyice demirler kızdıktan sonra da üzerine katran atıyor, katran. Katran eriyor. Ne olur katran? Bütün demiri kaplar, her tarafını. Katranla kaplanan demir okside olur mu? Olmaz. Dolayısıyla demiri izole etmiş oluyor. Oksijenle bağlantısını kesmiş oluyor. Olay bu. Ama ateist arkadaşlarımız kendi kafalarına göre işte bir şeyler anlatıyor, işte uzun uzun yazmış burada. Yanlış biliyorlar. Doğrusu budur inşaAllah, öyle atıp tutmasınlar. Mutlaka benden döner. Yani bana geri çarpar, o havaya sıçrar, geri kafalarının üzerine gelir. Kurani konuları tenzih ederim. Her doğru olmayan sözleri için söylüyorum. Kıtran; adı üzerinde bak kıtran, katran. Katran deyince sen ne anlarsın? Katran anlarsın. Katran diyor işte Kuran’da da bak. Kıtran. Hayır, bakır anlamına da gelir ama bilinen klasik anlamı katrandır inşaAllah.  Yani erimiş bakır anlamına da gelir...


2010-10-24 08:53:22

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top