Komünizm

Osmanlı döneminde Kitap Ehli'ne sevgi ve merhamet

YILDIRIM BEYAZIT, İSPANYOL ZULMÜNDEN KAÇAN YAHUDİLERE KUCAK AÇMIŞTIR

  • Yıldırım Beyazıt zamanında Kemal Reis komutasındaki Osmanlı donanması, İspanya’dan sürülen Yahudileri, gemilerle taşıyarak Osmanlı topraklarına yerleştirdi.
  • İmparatorluğu'nun sınırlarını Yahudilere açan Yıldırım Beyazıt, Yahudilere gereken hoşgörü ve özenin gösterilmesi için tüm eyaletlere bir ferman göndermiştir.

 
FATİH SULTAN MEHMET DÖNEMİ

  • Fatih Sultan Mehmed, İstanbul'u fethettiğinde, kentte hem Hıristiyanlara hem de Yahudilere özgürce yaşam hakkı tanımıştır.
  • Müslümanların hoşgörülü ve adaletli uygulamaları konusunda, İslam dünyası hakkında yazdığı değerli eserleriyle tanınan Andre Mikel bir eserinde şöyle demektedir:

 
HIRİSTİYAN HALKLAR, BİZANS VE LATİN DEVLETLERİ ZAMANINDA BULAMADIKLARI ÇOK İYİ YÖNETİLEN BİR İDARE ALTINDAYDILAR. ASLA SİSTEMLİ BİR ZULÜM GÖRMEDİLER. TAM AKSİNE İMPARATORLUK, İSTANBUL BAŞTA OLMAK ÜZERE, İŞKENCE GÖREN İSPANYOL YAHUDİLERİ'NE BİR SIĞINAK OLMUŞTU. HİÇBİR YERDE ZORLA İSLAMLAŞTIRMA OLMAMIŞTIR. (Kaynak: F. Emecen, K. Beydilli, M. İpşirli, M.A. Aydın, İ. Ortaylı, A. Özcan, B. Yediyıldız, M. Kütükoğlu, Osmanlı Devleti ve Medeniyeti Tarihi, İslam Tarih, Sanat ve Kültür Araştırma Merkezi, İstanbul, 1994, s. 46)

  • Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’u fethettikten sonra önünde yere kapanan rahip ve eski Ortodox patriğine karşı: “KALKINIZ! BEN SULTAN MEHMET, SİZE VE BÜTÜN HALKA SÖYLÜYORUM Kİ, BU GÜNDEN İTİBAREN HAYATINIZ VE HÜRRİYETİNİZ HUSUSUNDA BENİM GAZABIMDAN KORKMAYINIZ” diye hitapta bulundu.
  • Fatih Sultan Mehmet, Cenevizliler de dahil olmak üzere tüm halkın din, mezhep hürriyetini garanti altına alan bir ferman yayınladı.



 
ENDÜLÜS EMEVİLERİ’NDE YAHUDİLER

  • Endülüs Emevi Devleti’nin topraklarında yaşayan Yahudiler için tarihi kaynaklarda şu ifade yer almaktadır;
  • "YAHUDİLERİN GIRNATA'DAKİ MUHTEŞEM YAŞAMLARINI GÖRMEYENLER GÖRKEM NEDİR BİLMİYORLAR DEMEKTİR." O DÖNEMDE GIRNATA, YAHUDİLER İÇİN DÜNYANIN EN GÜVENLİ TOPRAKLARIDIR.”

FİLİSTİN’İ 500 YIL YÖNETEN OSMANLILAR
O TOPRAKLARDA YAŞAYAN KİTAP EHLİNE
HUZUR VE GÜVENLİK SAĞLAMIŞLARDIR

  • Osmanlılar, Filistin’de 500 yıl boyunca Kitah Ehli’nin barış ve güvenliğini sağlamıştır.
  • İsrail Dışişleri eski Bakanlarından Abba Eban, Osmanlıların Kitap Ehli’ne olan korumacılığını şu sözlerle ifade etmiştir:
ROMALILARDAN VE HER İSTİLACIDAN SADECE ZULÜM, KAN VE İŞKENCEYE LAYIK GÖRÜLEN KUDÜS VE YAHUDİ HALKI ANCAK VE ANCAK YAVUZ SULTAN SELİM'İN KUDÜS'Ü FETHETMESİNDEN VE BU FETHİN KANUNİ TARAFINDAN PEKİŞTİRİLMESİNDEN SONRADIR Kİ, İNSANCA YAŞAMANIN, EŞİTLİĞİN NE DEMEK OLDUĞUNU VE HUZUR TADININ NE ANLAMA GELDİĞİNİ ÖĞRENDİ. (İlhan Bardakçı, "Biz Hiç Irk Olmamışız", Tercüman, 7 Mayıs 1983)


SELÇUKLU HÜKÜMDARLARININ
KİTAP EHLİNE OLAN HOŞGÖRÜSÜ
  • II. Haçlı seferine katılan Odo dö Diyoglo adlı rahibin anılarında, Müslümanların Kitap Ehli’ne olan sevgi dolu ve adaletli tutumları şöyle anlatılmaktadır:
"… TÜRKLER, BU BİÇARELERİN YARALILARINA BAKTILAR, FAKİRLERİNİ CÖMERTLİKLE BESLEDİLER VE SIKINTIDAN KURTARDILAR... AYNI DİNDEN OLMAYANLARIN BU KORUYUCU MUAMELELERİ..., HAÇLI HACILARI ARASINDA, ÖYLE BİR KARŞILAŞTIRMA VESİLESİ OLDU Kİ, BUNLARDAN PEK ÇOĞU KENDİ İSTEKLERİ İLE KENDİLERİNİ KURTARAN MÜSLÜMANLARIN DİNİNİ KABUL ETTİLER." (Kaynak: Osman Turan, Türk Dünya Nizamının Milli, İslami ve İnsani Esasları, Cilt 2, s. 138)
 
Osmanlı döneminde, kitap ehli hep sevgi, şefkat ve merhamet içinde yaşamış, korunup kollanmıştır
Adnan Oktar’ın 24 Ocak 2010 tarihli Kanal 35, TV Kayseri, Kanal Avrupa röportajından


 

İSLAM TARİHİNDE KİTAP EHLİ ESİR DEĞİL,
ZIMMİ STATÜSÜNDEYDİ

  • Fetihlerle kazanılan topraklarda yaşayan Kitap Ehli, esir statüsünde değil, zımmi statüsünde görülüyor ve böylece önemli hukuki haklar kazanmış oluyorlardı.
     
  • Zımmilik, cizye adı verilen belirli bir miktar vergiyi ödeyen ve Müslüman idaresini tanıyan gayri müslimlere tanınan bir statü idi.
     
  • Buna bağlı olarak can ve mal güvenceleri sağlanıyor, din ve vicdan hürriyetinden faydalanıyorlar, askerlikten muaf tutuluyorlar, aralarındaki anlaşmazlıkları kendi hukuklarına göre çözme hakkını koruyorlar ve eğer gerekli görülürse ödedikleri cizye de kimi zaman iade ediliyordu.
     
  • Bizans ordusu ile yapılan bir savaş sırasında, İslam ordularının Hıristiyanlara gerekli korumayı sağlayamayacakları bir ortam oluştuğunda, aldıkları cizyeyi onlara iade etmeleri Peygamberimiz (sav)'in Müslümanlara öğrettiği İslam ahlakının güzel örneklerinden bir diğeridir.
     

2010-02-02 23:01:34

Harun Yahya Etkiler | Basında Harun Yahya | Sunumlar | Ses kasetleri | İnteraktif CD'ler | Konferans setleri | Radyo programı / Piyesler | Broşürler| Site Hakkında | HarunYahya.net | Ana sayfanız yapın | Sık kullanılanlara ekle | RSS Servisi
Bu sitede yayınlanan tüm materyaller, Sayın Adnan Oktar’ı referans göstermek koşuluyla telif hakkı ödemeksizin kopyalanabilir ve çoğaltılabilir
© Sitemizde ve diğer tüm Harun Yahya eserlerinde yer alan Sayın Adnan Oktar’a ait şahsi fotoğrafların bütün yayın hakları Global Yayıncılık Ltd.Şti’ne aittir. Kısmen de olsa izinsiz kullanılamaz ve yayınlanamaz.
© 1994 Harun Yahya. www.harunyahya.org
page_top