Evet. Kum kabarcığı yengeçleri de birer kum sanatçısıdır.

Kum kabarcığı yengeçleri, bazı tropikal bölgelerindeki kum plajlarında yaşarlar. Gelgit sonrası kumların üzerinde kalmış olan mikroskobik boyuttaki organik kalıntıları yerler. Kumları kıskaçlarıyla alır ve ağızlarına götürürler. Ağızlarında besini ayırır ve geriye kalan kumu minik bir top haline getirmiş olarak arkalarına atarlar. Minik boyutları ve kumda kamufle olacak şekilde yaratılmış renkleri nedeniyle pek göze çarpmazlar. Ancak oluşturdukları minik kum toplarıyla kumsalda sanat eserleri meydana getirirler. Bir eser meydana getirirken, aynı zamanda bıraktıkları işaret sayesinde de aynı kumu iki kez elemekle zaman ve enerji kaybetmemiş olurlar.

Biz gelgit sonrası kumların üzerindeki kalıntılardan haberdar dahi olmazken, başka bir canlı için Allah burada hayatını sürdüreceği besinler var eder. Bu yengeçler şuurları olmadığı, hiçbir resim kursuna gitmedikleri halde diğer canlıların görüntüsünü Allah’ın ilhamıyla kuma çizerek sanat eserleri ortaya koyarlar.

Allah, Sani (Sanatçı) ismiyle doğada yarattığı sanatın bir örneğini, Rezzak (Rızık veren) ismiyle de bu canlı üzerindeki şefkatini bizlere gösterir. Allah her şeyin hakimidir ve her şeyi bir ölçüyle yaratandır.

Yeryüzünde kesin bir bilgiyle inanacak olanlar için ayetler vardır. Ve kendi nefislerinizde de. Yine de görmüyor musunuz? (Zariyat Suresi, 20-21)

Tropikal bölgelerde ağaçlarda yaşayan yılanlar çok zehirlidir. Aynı bölgede yaşayan Çulha kuşları tehlikeli düşmanlarından korunmak için yuvalarının girişlerini gizli şekilde ve adeta labirent gibi inşa ederler.

Çulha kuşları yuvalarına saldıran avcıların cayması için evlerini, dalları oldukça dikenli olan akasya ağaçlarına kurarlar ve düşmanlarını şaşırtmak için pek çok boş yani sahte yuva yaparlar. Çulha kuşları hem iyi bir mühendis gibi planlama yapar hem de evlerinin güvenliğini en üst seviyede koruyacak akıllı taktikler kullanırlar. Allah canlıları hayranlık duyulacak özelliklerle yaratmıştır.

“İşte Rabbiniz olan Allah budur. O'ndan başka ilah yoktur. Her şeyin Yaratıcısıdır, öyleyse O'na kulluk edin. O, her şeyin üstünde bir vekildir.” [En'am Suresi, 102]

Yapılan araştırmalar örümceklerin, ayaklarındaki yaklaşık 600.000 tüycüğü tavana temas ettirerek baş aşağı durabildiklerini gösterdi. Örümcek bu şekilde kendi ağırlığının 173 kat fazlasını taşıyabilir. Bunu yaparken Van der Waals kuvvetini yani birbirine milimetrenin milyonda biri kadar yakın olan moleküller arasında oluşan elektrostatik çekim kuvvetini kullanır. Van der Waals kuvveti bu iş için öyle uygundur ki örümceğin ayağını tavana yapıştırıp kolayca çekebilmesi için yaratılmış en mükemmel elektrostatik kuvvettir. Oysa örümcek, tavanda yürüyebilmek için kendisine en uygun çekim kuvvetinin Van der Waals olduğunu akledemez.  Moleküller arasında böyle bir çekim kuvveti oluşturan ve örümceğin ayaklarında buna uygun tüycük yapısını var eden Allah’tır.

Unutmayın.... Doğan her yeni kuş, Allah’ın ilhamıyla kuyruk tüylerinin altındaki bu anti-bakteriyel yağı tüm vücuduna yayarak temizlenmeye başlar.     

Elektrikli vatoz adından da anlaşıldığı gibi 220 volta kadar elektrik üretebilir. Bu yeteneklerini hem düşmanlarına karşı bir savunma hem de avlanmak için kullanırlar.

Peki vatozlar oldukça iletken olan suyun içinde bu derece yüksek voltajlı elektrik üretirken neden kendileri çarpılmazlar?

Bunun sebebi  gövdelerinin  elektrik akımına karşı yalıtkan olmasıdır. Vatozlar öyle muhteşem bir sistemle yaratılmışlardır ki elektriğin kaynağı kendileri olmalarına rağmen sanki 220 voltluk elektrik onların bedenlerinden çıkmıyormuş gibidirler.

İşte bu Allah’ın yarattığı harikalardan biridir. Allah vatozlarda elektrikli savunma ve avlanma sistemi yaratırken aynı zamanda onların bu elektrikten zarar görmemelerini sağlayacak bir sistem de yaratmıştır.

Bir kuzey alaycı kuşu, diğer kuşları hayvanları ve hatta araba alarmı gibi mekanik sesleri taklit edebilir. Bir kuşu böylesine muhteşem bir taklit yeteneği ile ve ses donanımı ile yaratan Allah'tır.

Pelikanlar balıkları yakalamak için elastik keselerini kullanırlar ancak ustaca yöntemleri de vardır.

Pelikanların çoğu gruplar halinde yüzerek balık avlarlar. Bir çizgi veya U biçimi oluştururlar ve kanatlarını yüzeye çıkararak balıkları sığ suya doğru sürüklerler. Balıklar sığ alana toplandığında onları kolayca yakalarlar.

Pelikanlar balıkları keselerinde depolamazlar, keselerini sadece yakalamak için kullanırlar, sonra geriye doğru itip suyu boşaltırlar ve derhal balığı yutarlar.

Beyaz Amerikan pelikanı gagasında 11-12 litre su tutabilir. Yavru pelikanlar ebevenlerinin boğazına gagalarını yapıştırarak, oradan yemek alıp beslenirler.

Pelikanları bu akıllı ve muhteşem yeteneklerle Allah yaratmıştır.

Altın kaplumbağa böceği, Allah'ın yarattığı bu özelliklerle canlı düşmanlarından korunmuş olur.

Allah her canlıyı ihtiyaçlarını karşılayacak özelliklerle yaratmıştır.

Keçileri hem zeki hem sevimli bir tabiatta yaratan Allah'tır.

Dişi denizatları, gebelik süresince yumurtalarını taşıyan ve doğumu yapan erkek deniz atlarının kesesine sadece yumurtalarını bırakır.

Allah, doğada kusursuz işleyen sistemleri aralıksız yaratır.

Güzel kokuyu, atları, her şeyi, bütün hayvanları Allah'ın tecellisi olarak seversin.

 Allah dünyayı tatlı masum hayvanlarla şenlendiriyor. 

Allah dünyayı sevgi için yaratıyor. Kulları sevgi için yaratıyor. Cenneti sevgi için yaratıyor. Tek amaç sevgidir.